Türklere açık mektup
Nasıl baslayabileceğimi bilmiyorum.
Konuşacak çok şey var. Ayrıca biçim karışık olmayı vaat ediyor.
Üç sene daha önce daha derinli Türkiye’yi keşfettim. Eskiden, sadece Atatürk kim olduğunu kabaca biliyordum. Aslında hiçbir şey bilmiyordum.
Ondan sonra, Türk bir kadınla tanıştım. Onun sayesinde Türk kültürünü keşfettim. Türkçe bile öğrenmeye başladım. Bu yüzden bu mektup.
Farklı insanlar keşfettim. Sıcakkanlı insanlar keşfettim. Enteresan ve derin bir kültür keşfettim.
Ayrıca yırtık bir millet keşfettim. Ekonomik kriz sizi çarpatmış. Türk lirası hiç bu kadar düşük olmamıştı.
Bu, bir fark yaratmak için harika bir fırsattır. Ama mesele bu değil.
Ne oldu Türkler? İstanbul’da olduğum zaman, Kripto para birimlerinde reklamlar görüyorum. Milletiniz bu kadar noktaya kadar çöktü mü?
Bir de son zamanlarda Matematiği Sevmeyen çocuklar üstünde bir video izledim. Tekrar edeyim; milletiniz bu kadar noktaya hadar çöktü mü?
Mustafa Kemal Atatürk “Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz.” demedi mi?
Millet olarak olmak istemiyor musunuz?
Yani üniversitéye gitmenin amacı sadece diploma almak mı? Fazla fazla yalnız hissetmiyor musunuz?
“Ancak iş sabihi olmak zorunludur.” diye cevap verildim.
Hayatın anmacı iş almasıdır mı?
Hayatın anmacı kripto parayı alıp satmak mı?
Hayatın anmacı aptal bir İtalyan’ın yemek pişirmesini ve bozuk Türkçe konuşmasını izlemek mi?
Neden bunları size söylüyorum peki? Sebep çoğu var.
Türk vatandaşlığını almak isterdim. Tekrar Türkün kültürünü keşfetmek istiyorum. Fransa ve Türkiye ortak noktaları olduklarını zannediyorum. Bir şekilde, beraber olacağız, siz ve ben.
Sizin kültürünü seviyorum. Atatürk’un fikrilerini seviyorum. Sizinle sohbet etmeyi seviyorum. Sizinle fikir paylaşmayı seviyorum. Bazılarınız gibi, Atatürk’ü tanışmak isterdim.
Yaşadığım sürece, diploma almak için okumayın diye söyleyeceğim size. Katı öğretmenlere dikkat ediniz diye söyleyeceğim size.
Mezun olmanız zeki olduğunuz anlamına gelmez. Mezun olmanız yoksulluktan kurtulacağınız anlamına gelmez. Allah’a inandığınız için sefaletten kaçamazsınız.
Türk toplumu çürümüştür. Sorunları doğru kişiler tarafından çözülmeyi bekliyor.
Ben Türk vatandaşı değilim. Ama kalbimde Türk olmaya başlıyorum. Yavaş yavaş, ama kesinlikle.
Ve Türklerle vakit geçirmeyi seven bir Türk kardeşi olarak, size söyleyeyim: özgür bir ruh tutun.
Ne mutlu Türküm diyene.